Düşük bütçesi, dar kadrosu ve kısıtlı mekana rağmen oldukça
eğlenceli ve süresiyle sizi sıkmayan bir film.
Film, zengin olma hayali taşıyan ama sıradan işlerle hayatlarını
devam ettiren üç kafadarın bir bardaki atışmaları ve aralarından birinin
içkileri getirirken zaman yolculuğu yaptığını iddia eden bir kızla tanışmasıyla
başlar. Kız zamanda yolculuk yapan bir çaylaktır ki sonradan öğreniriz, ileride
çok meşhur olacak bu üçlüden birisiyle tanışmayı çok ister ve konuşmaya başlar.
Tabi ki bizim kahramanımız inanmaz ve alaya alır. Konuşma esnasında kızın zaman
çatlaklarını tamir ettiğini öğreniriz ki aynı zamanda, zaman yolculuğu yapan ve
istemedikleri kişileri öldüren bir gruptan daha haberdar oluruz.
Kahramanımız arkadaşlarının yanına dönüp olayı anlattığında
diğerleri aynı tepkiyle inanmaz ve alaya devam ederler ta ki aralarından
birisinin tuvalete gidip de dönene kadar: Döndüğünde kimseyi yerinde bulamadığı gibi ortada yaşayan kimse de kalmamıştır. İkinci defa tuvalete dönüp geri geldiğinde arkadaşlarını buna ikna
etmesi ise uzun sürecektir.
Bu şekilde tuvaletin zaman çatlağının merkezi olduğunu öğreniriz. Bu üç kafadar tekrar tuvaletten döndüklerinde ise bir buçuk saat
öncesine gelmişlerdir ki yerlerinde kendilerini oturur görürler. Şimdi
yapacakları bunu bir şekilde düzeltmektir ki daha sonra peşlerinde onları
öldürmek isteyenleri de öğrendiklerinde işler iyice sarpa saracaktır.
Eminim filmi izledikten sonra tuvalete gidip de döndüğünüzde
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve kendinizi her an bir zaman yolculuğunda
seyahat etmeye hazır bulacaksınız.