seyir defteri


                        Siz hiç gürültülü bir şekilde beyin hücrelerinizin öldüğüne şahit oldunuz mu?

 Hadi canım oradan dediğinizi duyar gibiyim. İnanmıyorsunuz değil mi? Sevgili seyir defterim inan bana, hücrelerim gün geçtikçe ölüyor ve ben buna engel olamıyorum. 
Oysa siz daha buna inanmazken ben bununla yaşıyorum, düşünebiliyor musunuz?..

Bu ne mi?

Bu yaptığınız bir kulenin üstten teker teker düşüp dağılmasını seyretmek gibi,
Bu sıcak bir çaya attığınız şeker gibi,
Bu avucunuzu açtığınızda içindekinin rüzgarla savrulması gibi,
Bu son dakika golleriyle yenilmek gibi,
Bu son rakamı tutturamadığınız bir loto kuponu gibi,
Bu bin bir zahmetle hazırladığınız güneşli günleri düşürmek gibi,
Bu tam sayıp bitirecekken koyunlarınıza bir kurtun saldırması gibi,
Bu bitirmenize engel kaybolmuş bir puzzle parçası gibi,
Bu zamanında kıyamadığınız ama şimdi de eskimiş bir anı gibi,
Bu geri tuşu olmayan ctrl alt delete gibi,
Bu eski bir hikaye gibi,
Bütün yaşanmışlıkların tekrar tekrar tekrar tekrarlaması gibi,
Bu her gün bir parçasını yitiren yeşil bir silgi gibi...
Bu sinir hücrelerinizin size ihanet etmesi gibi,
Bu, bu, bu...