Dört tane sokak sihirbazının gösterisiyle başlıyor film. Onlar gösterilerini yaparken kadraja bir beşinci kapşonlu bir ağbimiz giriyor ve onların hepsine ortak bir buluşma adresi ve tarihi veriyor. Birbirinden habersiz bu dört sibirbaz bir evde buluştuklarında neyle karşılaştıklarından sizin gibi hiç haberleri yok, ne zaman ki gösteri başlıyor işte o zaman yavaş yavaş bazı taşlar yerine oturmaya başlıyor ki filme yönelik tahminler de işte o zaman yanılmaya başlıyor.
İlk gösteri, Amerika'da bir gösteri merkezinden Fransa'daki bir bankanın soyulması ve bu paranın gösteriye gelenlere konfeti yağmuru gibi dağıtılmasıyla başlıyor. FBI ve İnterpol devreye giriyor ve mahşerin dört atlısı denilen sihirbazlar bir tutuklama ve sorgulama sonrası serbest ama FBI ve Interpol peşlerini bırakacak gibi de durmuyor.
İkinci gösteride, seyircilerin banka hesaplarını tahmin etmesi isteniyor ama hesap tahmini yapan herkes yanılıyor, buna gösteriye finansman desteği sağlayan sigorta şirketinin sahibi de dahil.
Tabi bunlar olurken kadraja başka bir ağır ağbi(morgan freeman) giriyor. Bir zamanlar sihirbazlık yaparken daha sonra sihirbazların gösterilerini ifşa ederek daha çok para kazanılacağını fark edince bu işten devam ediyor ki mahşerin dört atlısının en büyük rakiplerinden birisi olarak da karşımıza çıkıyor.
Tüm bunlar olurken arada bir sihirbazın öyküsüne değiniliyor ki oradan bir şey çıkacağına o kadar eminsiniz ki gerçekten de çıkıyor. Bir gösteriye hazırlanırken girdiği kasadan çıkamayarak boğulan sihirbazın acaba olayların gidişatıyla bir ilgisi var mı varsa bütün bu maceranın tam olarak neresinde ki bunu üçüncü gösteriyle görüyorsunuz, sonlara doğru kaçma-kovalama ve milyarlık bir kasa soygunu sonrası düğüm bir hapishane sekansıyla çözülüyor. Ayrıntılara inmeden ve heyecanı öldürmeden ufaktan spoiler içerikli bilgilerle filmi elimden geldiğince anlatmaya çalıştım.
Dediğim üzere; eğlenceli, esrarengiz, can sıkmayan dahası zamanı su gibi akıtan bir yaz filmi olarak karşınızda duruyor. Tavsiyesi bizden, izlemesi sizden!..