insomnia


       Christopher Nolan'ın yönetmenliğini yaptığı -bence filmleri içinde en zayıf halkadır- ABD yapımı bir psikolojik gerilim filmi: insomnia.


           Başrollerinde, Al Pacino, Robin Williams ve Hilary Swank rol almıştır. 24 Mayıs 2002 tarihinde yayımlanan film, aynı adı taşıyan 1997 yapımı Norveç filminin yeniden çevrimidir.

          Dedektif Will Dormer (Al Pacino) Los Angeles polis departmanında (LAPD) görevli bir dedektiftir. Genç bir kızın ölümünü araştırmak üzere Alaskada küçük bir balıkçı kasabası olan Nightmute'a ortağı dedektif Hap Eckhart (Martin Donovan) ile birlikte gönderilir. Burada yerel polislerle birlikte olayı aydınlatmaya çalışacaktır.
         Genç kızın çantası bir dağ kulubesine yakın bir yerde bulunur, Will Dormer'in isteği üzerine radyo aracılığıyla polisin genç kızın çantasını aradıklarını ilan edecekler ve katil çantayı almaya geldiğinde enseleyeceklerdir. Ama katil geldiğinde yerel polislerden birinin hatası dedektifin ortağının ölmesiyle sonuçlanacaktır ki buna şahit olan katil bunu kullanmaya çalışacaktır.
         Daha önceki davalardan birinde yaptıkları bir suçtan dolayı ortağı İçişlerine konuşacağını bilen dedektif ortağının konuşmaması için mi yoksa yanlışlıkla mı öldürür?

          Nolan'ın filmlerine az buçuk aşina olanlar hep bir sürpriz beklerler. Bu filmi de izleme başladığımda sona doğru bir sürpriz içindeydim ki aslında son beklemediğiniz bir şekilde bitiyor ki bunun da uyarlama bir film olduğunu ve senaryoya Nolan'ın dokunmadığını düşünürsek çok şaşırmamamız gerektiği düşünülebilir.
         Filmin vurucu kısmı Walter Finch'in ki polisiye yazarıdır kendisi, yanlışlıkla da olsa öldürdüğü kızı anlatırken ki hissettikleridir. Nasıl masum başlayan duygularının birden bire yoldan çıktığına ve engellenemez öldürme hissine kapılmasına sebep olan duygudurumu anlatırken Finch aslında Will Dormer'a da göndermede bulunarak -sis içinde ortağını vurduğunu görür ve ona şantaj yapmaya başlar, suçu masum olan kızın erkek arkadaşına atar ve dedektif sesini çıkaramaz- o engellenemez duyguyu anlamasını bekler.
         Will Dormer ise uykusuzluktan kan çanağına dönmüş gözleri ve ortağını öldürmenin vicdan azabıyla -ki bunu örtbas etmeyi başarır, suçu katile atar ve balistik incelemeleri değiştirir, fakat bu çaylak bayan dedektifin gözünden de kaçmayacaktır- kaldığı oteldeki perdelerle savaşında onun kadar siz de yorulursunuz.

         Gecenin olmadığı bir şehirde saat uyumsuzluğuyla günlerdir uyuyamayan bir insanın kanlı gözleri sizi de yorar.

        Al Pacino ve Robin Williams performansı izlenmeye değer!