ruby sparks


Şahsına münhasır özgün senaryonun tavan yaptığı oyunculukların iyi kotarıldığı ama birazcık yavaş temposuyla kendisini ağırdan satan duygulara ters açıdan yaklaşmış fantastik bir "aşk ve yalnızlığın tanımlanma" hikayesi..

İlk romanının başarısının ardından ikincisini yazmakta zorlanan ve duygusal bir çöküş yaşayan kahramanımız yalnızlığının doruğunu yaşarken psikiyatristinin tavsiyesine uyar ve hayalindeki kadını daktilosundan yazıya döker. Yeni ayrıldığı kız arkadaşının yokluğunu kabullenememiş ve girdiği her ortamda daha da yalnızlaşan kahramanımız bu sefer hayal kırıklığına uğramamak adına hayalindeki kadınının prototipini çıkarmaya çalışır. Başardığındaysa beklenmedik bir şey olur. Sadece düşlerinde gördüğü kadın nasıl olmuştur da capcanlı bir şekilde evinde yaşamaya başlamıştır. İlk başlarda inanmakta zorlansa da zamanla buna alışır ve bunun keyfini sürmeye başlar ta ki işler rayından çıkana kadar.
Mükemmel aşkı kendi isteği doğrultusunda yaratma imkanı verilse bile insanoğlunun bunu başaramayacağının en güzel örneğini yansıtmış film.
 Mutlu aşk yoktur, kusurlu insanoğlunun kusursuz bir düzeni devam ettirmesi de!
                                                        diye de eklemiş bence!

Kadın-erkek ilişkilerini çok ince gören Zoe Kazan hem senarist hem de oyunculuk performansıyla bir alkışı hak ediyor. İzlemediyseniz tavsiyemizdir.