the prisoner

Sağlam bir senaryoya sahip olup, popüler bir dizide olması gereken özellikleri taşımaması sebebiyle, sadece altı bölüm çekilebilmiş ve kıyıda köşede tek başına kalmış enteresan bir film: 
the prisoner

İan Mckellen’a tek başına yüklenilmesi de ne yazık ki filmi kurtaramamış. Ama siz daha akıcı başka bir versiyonununda person of interest’de İan’a kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Öncelikle felsefi alt metin güzel oluşturulmuş. Ama bu oluşturulurken bir şey gözden kaçmış: Felsefi metnin popüler nitelikler taşıyan bir şekilde izleyiciye sunulmaması… Haliyle güzelim orijinal fikirler boş yere heba olmuş. Yine de son bölümüne kadar izlemek isterim derseniz, ufak da olsa nette biraz araştırma yapın derim.
Nedenine gelince;
6 neden vazgeçilmezdir?
2 varken neden 1 son ana kadar ortaya çıkmaz?
Köy gerçekte nerede vardır?
Kulelerin ve beyaz topların anlamı nedir?
İnsanlar bir hapiste mi, bir rüyada mı yoksa bir rehabilitasyon merkezinde midir aslında?
Kusursuz insan oluşturulabilir mi?
Kusursuz bir dünya mümkün müdür?
Sayıların anlamı nedir, 6 ‘nın bütün bu olanlarla ilişkisi nedir?

Olabildiğince spoiler vermeden son ana kadar da olsa vazgeçmeden izleyin derim. Zaten toplam altı bölüm: şimdi başlarsanız bir haftaya kalmadan bitmiş olur J