mr. nobody

                      Film içinde film: Daha doğrusu hayatta seçmediğimiz yolun farklı kombinasyonlarını içeren bir kader filmi. Bu kadar olmasa da buna benzer bir senaryoyu düşünmüş ve neden böyle bir film yok diyordum ki meğersem varmış –üstelik olağanüstü derecede güzel çekilmiş bir filmmiş.




                       Kahramanımız, karısı ve üç çocuğuyla normal bir hayatı varken bir gün uyanır ve kendisini 2092 yılında insanoğlunun son temsilcisi olarak bir hastane odasında buluverir. Doktorlar ve meraklı bir gazeteci bu adamın yaşamını bilmek isterlerse de olay hiç de sandıkları gibi kolay olmayacaktır. Çünkü… Bu yaşlı adam, sanıldığı gibi bu yaşına bir yoldan değil, kaderin ona sunduğu seçeneklerin hepsini kullanarak gelmiştir. Ve her anlattığında hikayesi değişir bu yüzden.

                       Asıl hikayenin başlangıcı ise babası ile annesinin bir tren istasyonundaki ayrılık sahnesidir. Film boyunca, yönetmen size iki seçenek sunar ki bir türlü karar veremezsiniz, küçük çocuk trende giden annesini mi seçmiştir yoksa trene yetişemediği için istasyondaki babasını seçmek zorunda mı kalmıştır. İşte bu sahneden sonra kahramanımız Mr Nobody (Nemo NOBODY) karşısına çıkan her kader ayrımında bize iki seçeneği de seçtiğini ve bu yüzden hayatının belki de yüzlerce farklı versiyonunu anlatacaktır. Size kalansa film içinde onlarca filmi barındıran bu filmi hayran bir şekilde sadece izlemek…
                      Ayrıca unutmadan filmde bir kader oyununu izlerken yan hikayelerde de farklı konulara değinilmiş olması oldukça yaratıcı bir fikir olmuş: bilimkurgu, fantastik görsel efektler, hayat tekrarları, parelel evren ve yaşamlar, aşk, ayrılık, kavuşma, ölüm, sicim teorisi, alternatif zaman boyutları, tesadüfler…