seyir defteri


Yıldız Tarihi: 65 Uzay günü, 0891
Mürettebat: 1,0000 xtlmet model Xordis ile 002 beniadem
Galaktik Pozisyon: Samanyolu Virgo SüperCluster
Standart Kozmik Coğrafya:
SFI: 99 SN: 90
H-Endex: 6
K-Enex: 2/6 nT
X-Ray: E3.2
Ptn Flx: 1.79e-01
Elc Fix: 1.02e+00
Aurora: 4/n=3.14
Mag (Bz): -2.9
Güneş Rüzgarı Hızı: 350,0 km/s
Şüpheli Cisim Adı: Apophis

Ortalama Orbit Hızı: 26.0086 km/s
Çap Boyut: 310,09 metre

Tahmini Işık yılı: 09 Eylül 2080
                       Bir kedim olmadı ama ilk defa bir kedim olsun dedim. Neden mi seyir defteri?


                       Onur Ünlü’nün ‘Beş Şehir’ adlı filmini izledikten sonra başladı bu tutkum. Arkadaş sen ne sevimli bir şeysin. Hani kedi canını senin… diye bir söz var ya aynen bu kedi de öyle… Sevimliliği bir yana o felsefik tamlamalar öldürüyor insanı. Yani sen bir kediyle oturup bir kafede şiirden girip romandan çıkıyorsun, sonra konu halk edebiyatına geliyor ki bir bakmışsın kendini divan edebiyatını konuşurken buluyorsun. Tabi sadece konuşmuyor kedi, sadece bilmiyor, o sana bilmek istediğin bilgileri diğer kedilerin yardımıyla ulaştırabiliyor da. Ortadan kaybolduğundaysa gördüğün ilk kediye onu aradığını söylemen yetiyor. Ah be kedi… Şayet oralarda bir yerdeysen ve sesimi duyuyorsan bekliyorum. Adresimi biliyorsun zaten. Dilek öldükten sonra kayıplara karıştığın söyleniyor ama inanmıyorum tabi ki ben. Oralarda bir yerde, İstanbul’un belki de en ücra yerinde ama oralarda bir yerde, elinde bir silah dolaşıyorsun ve ben burada… Bekliyorum…

(Birkaç haftadır melankolik bir şekilde dolaşıyorum. Sanırım biraz da Adele’den kaynaklanıyor bu hal. Çünkü bu aralar durmadan bir konserde söylediği ‘set fire to the rain’ şarkısını dinliyorum. Özellikle bir yerde öyle bir gırtlağını kullanıyor ki bayılıyorum o kısma(1:04) Tekrar….tekrar…tekrar… )

               Son olarak Şevket'ten gelsin tüm hayalkırıklıklarına:
" Belli senin şiir falan okuduğun yok. Eğer şiir okusaydın bilirdin ki âşık adam sınanmaz." (Beş Şehir)