la migliore offerta

       Ters köşeye yatıran senaryosu ve oyunculuğun muhteşem olduğu bir Guiseppe Tornatore filmi:                                                             La migliore offerta
     
Bazı filmler hakkında uzun uzadıya yazmak gelmiyor aynen bu filmde de olduğu gibi, baştan sona kadar bir duygunun peşinde gittiğiniz bir filmde yazılacak çok da bir şey olmuyor özellikle etkileyici bir sonla da bitiyorsa film.
Geoffrey Rush baştan sona kadar öyle bir oyunculuk sergiliyor ki film bittiğinde sizi dumura uğratan da bu oluyor. Çünkü öyle bir hissetiriyor ki duygularını, sonda yaşanılan hüzün, hayal kırıklığı, umut ve öç duygusu ortak bir paydada buluşmanıza sebep oluyor.
İnsanlardan ve özellikle kadınlardan uzak durmuş bir koleksiyoncu ve sanat eseri uzmanının insan ilişkilerinde nasıl yüzüstü kapaklandığının da bir göstergesi bu. Hayatını gerçek ile kopya sanat eserlerine adayan bir adamın, gerçek ile kopya duygularla baş başa kaldığındaki savrulması oldukça trajik.

Filmin en vurucu yeriyse umudunu yitirmeden Prag’da o restauranta gidip sipariş vermeyip garsona gelecek biri demesiydi ki ondan birkaç sekans önceki durumun da sebebini böylelikle anlamış oluyoruz.