life is a loom

bir zamanlar deli gibi şarkı toplardım. dönem dönem deliliklerimdendi o da! şimdi yine dönem dönem yaptıklarım var ama o dönemdekiler gibi değil. yaşlanıyorum ve bütün hüzünleri unutup geçmişi özlüyorum. biliyorum dedim ya yaşlanıyorum ve belirtisini de yaşıyorum: özlemek. oysa psikanalistlere göredir mutsuz insanların geçmişte kalması, bense tam tersi mutlu oldukça geçmişe batıyorum. kalbim sağ tarafta olmadı anatomik olarak belki ama ruhumun nerede olduğu konusunda tam emin değilim. zaman zaman normal bir düzlemde seyretmediği noktasında derin şüphelere gark olmuyorum desem yalan olmaz sanırım.



şarkıya gelirsek: günlerce günlerce, baştan sona sararak ve yine günlerce, onlarca defa ve yine günlerce...dinlemişliğim olmuştu. her bir sözünün bir kurşun gibi ağır ve yaralayıcı olduğunu söyleyebilirim. o kadar içten söylüyor ki acısını -gerçekliği önemli değil- beraber yaşıyorsunuz: babalar, paralar, okyanuslar, iplik tezgahları, kredi kartlar ve doğmuş çocuklar her dinlediğinizde içinize bir kıymık gibi batıyor.


ve şayet sözlerini de bilmek isterseniz diye:

Sometimes I mean you should just leave it to God 
bazen Allah'a bırakmalısınız demek istiyorum 
Coz in one way or the other we all puppets in this game 
çünkü bir yolla yada diğeriyle hepimiz bu oyunun kuklalarıyız 
It's like 
sanki 
Life's a loom and the threads are the days 
hayat bir dokuma tezgahı günlerde iplikleri 
And only God decides when to cut them 
ve sadece Allah onları ne zaman kesiceğine karar verir 
Even though the job is unfinished 
iş bitmemiş olsa bile 
We're all by his mercy 
hepimiz onun merhametine kalmışız 


U know I can recall when pops left home 
biliyormusun babamın evi terkettiğini anımsıyorum 
He used to write us twice a year 
bize yılda 2 kez yazardı 
We didn't have phone 
telefonumuz yoktu 
I grew up on my own 
kendi başıma büyüdüm 
My Mama cried often 
annem sık sık ağlardı 
I mean he didn't even show up when she passed away 
demek istediğim annem öldüğü zaman bile gelmedi 
She had a heart attack 'cause they said he got married again 
annem kalp krizi geçirdi çünkü onun yeniden evlendiğini söylediler 
Cut all ties with us 'cause he had a new family and friends 
bizimle olan tüm bağlarını kopardı çünkü kendine yeni bir aile ve arkadaşlar edindi 
So I was expected to step up and be a man 
bende bir adım yükselip adam olmayı umdum 
Quit school got a job you know just be there for my family 
okulu bırakıp bir iş buldum ailemin yanında olmak için 
You see I'm nothing like my pops I see my woman twice a year 
görüyorsunuz ben bi hiçim tıpkı babam gibi kadınımı yılda 2 kez görüyorum 
And one day I'll bring her and my kid up here 
ve bir gün onu ve çocuğumu buraya getiricem 
You see that picture there 
resmi görüyorsunuz 
That's our wedding she was 21 
bizim düğünümüzün resmi o 21 yaşındaydı 
Ain't she pretty and my first born was a son 
o hoş değil mi ve ilk çocuğum bir oğlandı 
And now she's pregnant again 
ve şimdi o yine hamile 
Thank you 
teşekkürler 
And if it's a girl I'll name her 
eğer bir kız olursa ona onun adını vericeğim 
Fatima, give her the world 
fatima,ona dünyayı veren 
U see my friend life is a loom 
görüyorsunuz arkadaşlarım hayat bir dokuma tezgahı 
So you keep smiling like me 
benim gibi gülümsemeye devam edin 
Oh is this where you get of? 
oh aldığın yer bu mu? 
50 bugs please 
50 böcek lütfen 


Life is a loom 
hayat bir dokuma tezgahıdır 
Threads are the days 
günlerde ipleri 
God decides when to cut them 
Allah onları ne zaman keseceğine kara verir 
Even though the work ain't done 
işler bitmese bile 



Vamos! gente vamos pronto 
Esta lleno el aeropuerto 
Todo esta difuso 
Tengo un sentimiento incierto 
Es el dia de su regreso 
Ha estado encarcelado 
Tiene un temperamento! 
Y atencion yo no le he dado 
Tuvo unos problemas 
Nadie me ha contado 
Nunca supe yo que mis palabras 
Le han faltado 
Ahora si se la importancia de ser padre 
El mio para mi fue un cobarde 
Pero eso es punto aparte 
Lo primero sera un abrazo 
Una lagrima, coraje y alegria 
Un grito muy oculto 
Life Is A Loom



Come on! People hurry up 
hadi millet çabuk olun 
The airport it's replete 
havalimanı tıkabasa dolu 
Everything is diffuse 
herşey dağınık 
I get an uncertain feeling 
kararsız bir duyguya sahibim 
Today it's the day of his return 
bugun onun döndüğü gün 
He's been in prison 
o hapisteydi 
He gets a bad temperament 
kötü bir yaradılışı var 
And I didn't give him attention 
ve ben ona dikkat etmedim 
Got himself into some problems 
kendi başına bazı sorunlar aldı 
And nobody ever told me 
ve hiç kimse bana söylemedi 
I did never knew that my advices were missing 
öğütleriimin eksik olduğunu hiç bilemedim 
Now I know the importance of a father 
şimdi bir babanın önemini biliyorum 
My father to me he was a coward 
babam bana göre bir korkaktı 
But that's another story 
ama o başka bir hikaye 
The first thing will be a hug 
ilk şey bir kucaklama olucak 
A tear, madness and joy 
bir gözyaşı,delilik ve sevinç 
A hidden scream 
gizli bir çığlık 
Remorse and agony 
vicdan azabı ve acı 





I ain't going for the American dream 
america rüyası için gitmiyorum 
It's too f**king far 
kahrolası çok uzakta 
Can't swim across the Atlantic 
atlantik boyunca yüzemem 
Too many sharks 
çok fazla köpekbalığı 
Put me down for the Euro instead 
onun yerine beni euro ya koyun 
I will walk the Mediterranean 
Mediterranean e yürüyücem 
And "que pasa?!" in Spain 
ve ispanyada que pasa? 
Don't give me that weird look hombre 
bana o acayip adam bakışını verme 
I got my passport 
pasaportumu aldım 
Name Chris, born Swiss, in 1944 sport 
adı cris doğum yeri isviçre 1944 destekli 
Ain't no telling whut I'll do just to get up north 
ne yapıcağımı söylemiyorum sadece kuzeye doğru gidiyorum 
I'm tired of watching them young guns coming home building them floors 
onları yeni silahlarıyla eve gelip yerlerini inşa ederken göremekten usandım
Rolling fast cars, but why? 
hızlı arabalar sürüyorlar ama neden? 
On our streets there's no asphalt! 
caddemizde asfalt yok ki 
I'm stuck here, stressed trying to open this door 
burda sıkıştım bu kapıyı açmayı denemekten strese girdim 
They'd be cashmoney, bling-bling in front of my boys 
nakit paraları olcaktı oğullarımın önünde gösteriş yapacaklardı 
Playa hating? Ya damn right 
nefret edeni mi oynuyorsun?evet doğru 
I hate these mo'f**kers 
nefret ediyorum bunlardan 
Act like their lives' like glamour and shit 
hayatlarını çekici ve b.k gibi yaşıyorlar 
Flash their visa 
visalarını parlatıyorlar 
While my city struggle like Gaza 
mücadele ediyorum şehrimde gazze gibi 
I dream too about looking nice when I cross the border 
bende sınırdan geçtiğimde hoş karşılanmayı istiyorum 
And come back on a sunny day and tell my mamma: "I told ya!" 
ve güneşli bir günde geri gelip anneme söylüyorum:sana söylemiştim 
Who said anything about illegal gots to be dirty 
kim yasadışı olan herşeyim pis olduğunu söyledi 
Affirmative action, next year; a wife and a mansion 
olumlu hareket ,gelecek yıl,bir eş ve bir konak 


Believe in the moment and you will be here with me 
inanın bana ve siz de burda benimle olacaksınız 
Here with me 
burda benimle 
If God is willing 
Allah razı olursa