seyir defteri


Yıldız Tarihi: 40 Uzay günü, 0891
Mürettebat: 1,000 xtlmet model Xordis ile 002 beniadem
Galaktik Pozisyon: Samanyolu Virgo SüperCluster
Standart Kozmik Coğrafya:
SFI: 99 SN: 99
H-Endex: 6
K-Enex: 2/6 nT
X-Ray: E3.2
Ptn Flx: 1.30e-01
Elc Fix: 1.02e+03
Aurora: 4/n=3.14
Mag (Bz): -2.6
Güneş Rüzgarı Hızı: 350,0 km/s
Şüpheli Cisim Adı: Apophis

Ortalama Orbit Hızı: 26.0086 km/s
Çap Boyut: 310,09 metre

Tahmini Işık yılı: 09 Eylül 2080

                 Her şey o kadar güzel gidiyordu ki inanamıyordum. Alışkın olmayınca şaşkınlık çat kapı haliyle… Huzuru hissetmiştim ilk defa. Elime almış ve sıkıca kavramıştım. İşte karşımdaydı, daha doğrusu avucumun içinde, duruyor ve gülümsüyordu. İnanılır gibi değildi: huzuru madde formunda anın içine hapsetmiştim. Sonra…

                Güneş fırtınası, meteor sağanağı, bir takım esrarengiz olaylar ve zifiri uzay boşluğu…

                İlk defa mutluluğun acı verdiğini gördüm. Oysa hep mutlu olmak istediğimi sanıyordum. Yanılmışım. Mutlu olamazmışım. Nasıl ki bazı insanlar koşamaz, tatlı yiyemez, asitli içecekler içemez ise aynen ben de mutlu olamazmışım. (Koşunca kalbi yorulan kalbi delik bir çocuk, şeker hastası yaşlı bir teyze, mide kanaması geçirmiş bir genç gibiymişim.) Mutlu olursam yaşayamazmışım, anladım. Yaşayamadım da! Şimdiye kadar sadece seyrettim, normal olmak mutlu olduğunda bunu yaşamak bana o kadar uzak kavramlar ki bir ömür boyu bunu bilerek mutsuz yaşayacak olmak arada canımı çok fena yaksa da yavaş yavaş alışmaya başladım.

               İnsanın en büyük imtihanı nedir diyorum şu aralar kendime? Bir cevap aradığım yok aslında! İç sesimi bastırmak için bulduğum alternatif linklerden sadece birisi bu! (Altmış dakika sonra modemi açıp kapatmak zor geliyor.) Mutlu insanları görünce kıskanmıyorum, özeniyorum, hiç farkında bile değiller, bayılıyorum o hallerine. Benim gibi bir ideal uğruna yaşamak gibi garip bir saplantı içinde değiller, hatta hayatları boyunca hiç düşünmemişlerdir bile. İnsan mutsuz olduğunda mutlu olabileceğini hayal ederek kendini avutur, ya mutlu olduğunda neyle avutur? İşte benim mutsuzluğumda burada başlıyor. Mutluyken, dahası olmuyor. Daha daha bir mutluluk yok. Mutluluk benim ulaşmam gereken her şeyi bir anda elimden alıp beni ortada başıboş bırakıyor. Mutluluk, beni mutsuz ediyor. Oysa mutsuzken de mutsuzum(!)  Haliyle hep mutsuz. Ve huzursuz.