Kalp krizi geçiriyor ve ölüyorsunuz -uyandığınızda gençlik yıllarındasınız. Önünüzde –öleceğiniz vakte kadar- yaşamınız boyunca yaptığınız hataları düzeltebileceğiniz için bir fırsat ve dünyada olabilecek bir çok şeyi önceden bilen bir beyniniz var.
Okula gider miydiniz? Aynı işi yapar mıydınız? Aynı kadınla evlenir miydiniz? Çoluk çocuğa karışır mıydınız? Ölümünüze engel olur muydunuz? Ya da olabilir miydiniz?
İlk başta insanı heyecanlandıran bir durum gibi gözükse de şu an ki bilgilerle geçmişe gitmek döngüsel süreç itibariyle işin rengini biraz değiştirmektedir. Neden? Yirmi yaşından kırk yaşına kadar elde edilen tüm birikim her defasında sıfırlanır ve kahraman en baştan tekrar başlamak zorunda kalır. Tekrar dünyaya geldiği bir yaşamındaysa kurtuluşu insanlardan uzak bir yere çekilerek bulur. Ta ki zamanın değiştiğine şahit olana kadar… Bir şeyi fark eder: Onun gibi biri/birileri daha vardır ve o zamana kendince bir şey eklemiştir. Bundan sonrası ise bilindik bir aşk hikâyesi modunda işler.
Kitabın özgün tarafı bir yanıyla sizin hayallerinize dokunuyor olması. Her insan şunu hayal etmiştir sanırım. Şimdiki aklım olsaydı kesinlikle böyle bir şeyi yapmazdım ama bilmez ki o şeyi yapmasaydı da şimdiki aklı olmayacağı… Her neyse!
Şimdiki aklınızla geçmişe dönme şansınız olsaydı aynı hayatı yaşar mıydınız? Hayatınızı ne kadar değiştirebilirdiniz? Haydi bakalım bir düşünün: (?)
